Somon DNA

Somon DNA Nedir? Somon DNA Nasıl Uygulanır?

Cildin elastikiyet ve sıkılığını artırmak için kullanılan bir tedavi yöntemidir. İçeriğinde bulunan hyaluronik asit ve Somon DNA’nın birleşmesiyle cildin ihtiyaç duyduğu nem hızla artar, bunun sonucunda da cilt elastikiyeti artarak ciltte hem sıkı bir görüntü hem de ışıl ışıl bir parıltı oluşur.

Somon DNA Aşısı Nelerde Kullanılır?

Somon DNA Aşısı neme ihtiyaç duyan her bölgeye uygulanabilir. Ancak daha çok göz çevresi, boyun, alın, eller, yüz ve dekolte bölgelerine sıklıkla uygulanmaktadır. Bu bağlamda;

  • Yüz, dudak, boyun, dekolte ve el bölgesinin yenilenmesi, onarımı ve gençleşmesinde,
  • Cildin yapısal bozukluklarının düzeltilmesinde,
  • Akne skarlarının tedavisinde,
  • İç kol ve dizdeki sarkma ve çatlaklarda,
  • Hamilelikte veya kilo alıp vermeler nedeniyle oluşan çatlaklarda,
  • Göz çevresindeki şişlik ve halkalanmaların tedavisinde,
  • Hormonal saç dökülmelerin tedavisinde Somon DNA aşısı etkili olmaktadır.

Somon DNA Aşısını Kimler Kullanabilir?

Yaşlanma belirtileri ciltte 30 yaşından sonra görülmeye başlar. Bu nedenle sağlık problemi olmayan kadın-erkek farketmez, tüm cilt tiplerinde bu yaştan sonra Somon DNA aşısı kullanılabilir.

Somon DNA Aşısı Ardından Beklenilen Pozitif Etkiler Nelerdir?

Görülmesi beklenen etkiler tıpkı gençlik aşısı, nem aşısı ve ışık dolgusu uygulamalarında olduğu gibidir. Somon DNA Aşısı uygulamasının ardından 2 ila 6 saat içerisinde geçecek küçük kızarıklıklar dışında herhangi bir olumsuz etki yaşanmaz. Bunun dışında;

  • Yüz ifadesinde herhangi bir değişiklik yaşanmadan eskisinden daha parlak ve nemli bir cilde kavuşulduğu,
  • Cildin kaybettiği elastikiyetini yeniden kazandığı,
  • Yüzde oluşan ince kırışıklıkların hafiflemesi ve cildin kalitesinde belirgin bir artışın yaşandığı görülür.

SIKÇA SORULANLAR

Mezoterapi, kozmetik dermatoloji ve estetik tedavide yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Latince meso (orta) ile terapi (tedavi) kelimelerinden türetilmiş bir kavramdır ve Türkçe karşılığı orta deri tedavisi şeklindedir.

PRP tedavisi kırışıklık, leke oluşumları, sivilce ve yara izleri ve cilt çatlaklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Uygulama sonrasında sarkmada ve kırışıklık izlerinde azalma gözlenir. Peeling ve lazer gibi leke tedavilerini PRP ile birlikte uygulamak, tedavi sürecini hızlandırır ve kalıcı sonuç alınmasını destekler.

PRP tedavisi genellikle güvenlidir. Bazı hastalar, enjeksiyon bölgesinde ağrı, şişlik ve morarma gibi küçük yan etkiler yaşayabilirler. Nadir durumlarda enfeksiyon veya kanama gibi ciddi komplikasyonlar da meydana gelebilir. Ancak, çoğu durumda yan etkiler hafiftir ve birkaç gün içinde kendiliğinden ortadan kalkar.